ԶԱՐՄԱՆԱԼԻ ԲԱՆԱՎԷՃ

Համայնքային մեր կեանքէն ներս այս օրերուն ծագած է ուշագրաւ ու նոյնքան զարմանալի բանավէճ մը։ Այսպէս, հանգստեան կոչուած պատրիարք Տ. Մեսրոպ Արք. Մութաֆեանի տիրամօր նկատմամբ Գումգաբուի մէջ որդեգրուած դիրքորոշումը ստեղծած է աղմկալի վիճակ մը։ Տիրամայր Մարի Մութաֆեանի վերաբերեալ այս հարցը օրակարգի վրայ բերուած է «Լոյս» երկշաբաթաթերթին կողմէ ու լայն արձագանգ գտած՝ նաեւ ընկերային ցացներու վրայ։ Զուգահեռաբար ծագած է մեծ բանավէճ մը, քննադատութեան եւ բողոքի մեծ ալիք մը սկսած է Պատրիարքարանի դէմ։

Խնդիրը ամփոփ գիծերու մէջ հետեւեալն է. ըստ յիշեալ թերթի լուրերուն, տեղապահ Տ. Գարեգին Արք. Պեքճեան յայտնած է, որ տիրամայր Մարի Մութաֆեան այլեւս պէտք չէ բնակի Պատրիարքարանի մէջ՝ քանի որ ունի իր տունը։ Հանրային կարծիքը բարոյական առումով խնդրայարոյց նկատած է այդ մօտեցումը եւ սկսած է բողոքել։ Պատրիարքարանը հանդէս եկած է հերքումով մը, ուր ոչ միայն այդ պնդումը հերքուած է, այլ նաեւ մեղադրանքներ ներկայացուած են Տ. Արամ Արք. Աթէշեանի դէմ։ Պատրիարքարանի զեկոյցին մէջ ակնարկուած կարգ մը անուններ անմիջապէս ժխտած են իրենց վերագրուած պնդումները։ Տիրամայր Մարի Մութաֆեան շաբաթավերջին Սուրբ Աստուածածնի տօնակատարութիւններուն մասնակցեցաւ Աթոռանիստ Մայր եկեղեցւոյ մէջ, ուր արարողութեանց հանդիսապետեց Տ. Արամ Արք. Աթէշեան։ Սա մեկնաբանուեցաւ՝ որպէս հանրութեան առջեւ տրուած ուշագրաւ պատգամ։ Այս բոլորէն վերջ, երէկ ալ Տ. Արամ Արք. Աթէշեան հանդէս եկաւ յայտարարութիւնով մը, որու բովանդակութեան մէջ ո՛չ միայն հերքուեցան Պատրիարքարանի զեկոյցին մէջ իրեն վերագրուած պնդումները, այլ նաեւ ծանրակշիռ գնահատական մը տրուեցաւ Աթոռէն ներս ներկայիս ստեղծուած իրավիճակին շուրջ։

Թէ՛ Պատրիարքարանի եւ թէ Տ. Արամ Արք. Աթէշեանի յայտարարութիւնները այսօր նոյնութեամբ կը հրատարակենք մեր յարակից սիւնակին մէջ՝ թրքերէն բնագրերով։ Տուեալները առարկայական ձեւով կը ներկայացնենք՝ չփափաքելով աւելի խորանալ մանրամասնութիւններու մէջ։ Միայն ամփոփ ձեւով մատնանշենք քանի մը կէտ։

ա) Անհատները հանրութեան առջեւ հանդէս գալու ատեն կրնան ընել իրենց նախընտրութիւնները բոլոր առումներով։ Իսկ հաստատութիւններու պարագան աւելի տարբեր է։ Պատրիարքարանը ինչ առիթով որ ալ ըլլայ՝ իր յայտարարութիւնները երբեք միալեզու պէտք չէ ընէ, զանց առնելով հայերէնը։ Հոգ չէ, թէ հարցը կը վերաբերի ոչ-հայերէն հրատարակութեան մը։ Այս սկզբունքին նկատմամբ թերացումը աններելի է։

բ) Փոքր խնդիրներու բերումով մեծ վէճերու դուռ բանալը անհեռատեսութիւն է միանշանակ։ Պատրիարքարանի յարակից հերքումը այս առումով դասական օրինակ մըն է։ Այդ հերքումէն ցոլացած մտայնութիւնը կու գայ ապացուցանել, որ այս Աթոռին առջեւ տակաւին երկար մաքառման շրջան մը պիտի ըլլայ անխուսափելիօրէն։

գ) Տ. Արամ Արք. Աթէշեանի յայտարարութեան բովանդակութիւնը իսկական ահազանգ մըն է մեր համայնքին տեսակէտէ։ Իր ակնարկած հարցերը պէտք չէ ընկալուին նեղ մրցակցական ծիրի մը մէջ, այլ պէտք է գնահատուին իրատեսօրէն: 

TEKZİP YAZISI

12 Ağustos 2017 tarihli Luys Magazin gazetesinde Türkiye Ermeni Patrikhanesi ve yetkilileri aleyhinde suçlayıcı ve gerçekle bağdaşmayan bir haber yayınlandı. "Diramayr Mari Mutafya'na Büyük Ayıp" başlığıyla yayınlanan ve içeriğiyle sansasyon ve manipülasyon yaratmaya yönelik bu yazının, her zaman takdir ettiğimiz Luys gazetesinin ciddi habercilik anlayışıyla fazla örtüşmediğini düşünmekteyiz. Söz konusu yazıda güya patrikhane yetkililerinin Muh­terem Diramayr Mari Mutafyan’a merhametsizce pat­rikhanedeki odasını boşaltmayı emretmiş olduğu iddiası iş­lenmektedir. Bugün şahsen Diramayr’la yaptığımız gö­rüş­meden sözlerinin ve samimi sohbetinin gazete tarafından çarptırıldığı anlaşılmaktadır. Sayın Diramayr’ın kendisinin de emin olmadığı, bir yerlerden duyduğunu ve üzüldüğünü belirttiği özel, samimi ve rastgele bir sohbetten cımbızlanarak alınan sözlerinin Patrikliğimizi ve yetkili­le­rini rencide edecek bir magazin haberine çevrilmesi ka­bul edilemez. Haber niteliğinde ele alınması gereken hassas ve duygusal bir konunun bir magazin dedikodusuna indirgenmesi çok üzücüdür. Basın ahlakı bu haberi yapana hakikati araştırma sorumluluğu yüklemeliydi. Patrikhane yetkilileriyle görüşmek gibi basit ve dürüst bir yolu tercih et­mek daha doğru olacaktı. Gerçek ve gerçekçi olmayan iddialar içeren bu yazının gündemdeki patrik seçim süre­cini etkileme amacıyla kullanılma çabası açıkça fark edil­mektedir. Eğer Luys gazetesi ya da sayın Diramayr Mari Mutafyan bu konuyu patriklik yetkililerine sorsaydı aşağıdaki yanıtı alacaklardı.

Haziran ayının başlarında Değabahımız sayın Karekin Başepiskopos Bekçiyan Patrikhaneye henüz yeni yerleş­miş, tanımak amacıyla personelden ve din adamlarından malumat alıyordu. Bir öğle yemeği esnasında masasında Sahak Episkopos Maşalyan, personel müdürü Mağakya Apeğa Beskisizyan ve Hovhannes Bayram'la sohbet esna­sında Diramayr Mari Mutafyan’la ilgili sorular sordu. Diramayr’ın kendi evi olduğunu öğrendiğinde niçin orada kalmadığını merak etti. Bu konuyu Diramayr ile konuşacağını söyledi. Bu konuşmadan sonra Sahak srpazan daha ayrıntılı olarak Diramayr’ın konumunu, değerini ve pat­rikhanede kalmasının bizim için ne denli önemli ve anlam­lı olduğunu Karekin srpazana anlattı. Bunu gayet iyi anla­yan ve takdir eden sayın Değabahımız bir daha bu konuyu ne açmış ne de gündeme getirmiştir. Tam tersine Diramayr ile tüm sohbetlerinde ona yardımcı olma iradesini her fırsatta beyan etmiştir. Örneğin, Diramayr’ın tüm ricalarına rağmen sayın Aram srpazan tarafından işten çıkarılmış, Diramayr için çok önemli bir yardımcı personelin geri a­lın­ması söz konusudur.

Belli ki sofra başı bir sohbetin Diramayr’a yanlış ve yanlı aktarılmasıyla onda oluşan bir gönül kırgınlığı kullanılmaya kalkışılmıştır. Muhterem Diramayr'ımızın zaten yeterince derdi, dağlar gibi çilesi ve hüznü var. Artık o sadece sevgili Mesrob Patriğimizin annesi olma sıfatıyla de­ğil, kendi erdemiyle ve oğluna adanmış muhteşem sada­katiyle haçta oğlunu seyreden Meryem Anamızın canlı bir ikonuna dönüşmüştür. Patrikhanede kalması orası için bir onur ve ayrıcalıktır. İstediği kadar kalmaya, saygı, sevgi ve hizmet görmeye hakkı vardır. Patrikhanemizin tüm yet­kilileri ve personeli onu kendi anneleri gibi görmektedirler Patriklik seçim sürecinde bu anneye herkesin özel ihtimam göstermesinin ve onu bir propaganda malzemesi olarak görmekten ve kullanmaktan imtina etmesinin doğru olacağına inanıyoruz.

TÜRKİYE ERMENİLERİ PATRİKLİĞİ

11.08.2017

BENİ KARALAMANIN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ

Cemaatimizin gündemi ne yazık ki ibretlik manipülas­yonlar ve ucuz iftiralarla domine ediliyor. Bazılarının te­melsiz, hayal ürünü iftiralarına tanıklık etmek hem üzücü, hem de şaşırtıcı. Yaşananlar denize düşmüş, yüzmeyi bil­me­yen kişi ya da kişilerin çırpınışına benziyor; sarılacak yılanları bile yok. Geleneksel Üzüm Yortumuz'un ruhani sevinç ortamını dahi gözetmeden, karanlık yüzlerini dışa vurdular.

Türkiye Ermenileri Patrikliği imzasıyla son günlerde bir tekzip yayımlandı. Gerçekten talihsiz bir metin. İçeri­ği­ne geçmeden önce, en başta dikkat çeken bir konu var. Neden Patrikhanemiz tarafından yayımlanan bir tekzip ka­muo­yu­na Ruhani Kurul Başkanı Sayın Episkopos Sa­hak Ma­şal­yan'ın kişisel elektronik posta adresinden su­nu­luyor. Üs­telik de sevgili ruhani biraderim metinde ken­di kendisinden "sayın" diye söz ediyor. Kurumsallık kis­ve­si altın­da, Patrikhanemiz'in adı kullanılarak ucuz ka­riz­ma mı ya­ratılıyor?

Tekzibin içeriğinde şöyle deniyor: “Diramayr’ın tüm ri­ca­larına rağmen Sayın Aram Srpazan tarafından işten çıkarılmış, Diramayr için çok önemli bir yardımcı perso­nelin geri alınması söz konusu.”

Diramayr konususnda baltayı taşa vurdular. Gerçek yüzleri ortaya çıktı. Toplumumuzda tepki bir anda çığ gibi bü­yüdü. Karizmayı çizdirmeden geri adım atmak zorunda kaldılar. Dolayısıyla hemen en iyi bildikleri şeyi, hatta o­nun da ötesinde bildikleri tek şeyi yapmaya kalkıştılar. Her sorundaki olağan şühpelileri, değişmez günah kaçileri geliverdi akıllarına yine. Vur Aram Srpazan'a! Vur a­ba­lıya! Ama artık olmuyor işte. Takke düştü, kel göründü bir kere.

Bakın, şu hususları dikkate alalım: Patrikhane'de personel sorumlusu Rahip Mağakya Beskisizyandır. Pat­rik­ha­ne'de işleyişi reforme etmeye giriştiğinde, sözü geçen bayan personelin itirazıyla karşılaşmıştır. Hemen aka­binde bu hanımefendi işi bıraktığını söyleyerek Pat­rik­ha­nemiz'den ayrılmıştır. Rahip Beskisizyan olgunluk sergile­yerek kendisiyle temas kursa da, hanımefendi ikna olma­mış­tır. Kendi iradesiyle işten ayrılan bu hanımefendiyi be­nim işten çıkardığımı öne sürmenin anlamı nedir? Diramayr bu bayanın kendi isteğiyle ayrıldığını zaten bilmektedir. Kaldı ki, ayrılan hanımefendinin yerine Diramayr için zaten başka bir yardımcı işe alınmıştır ve çalışmaya devam etmektedir. Düne kadar Diramayr'ın kapısını çalmayanlar, şimdi hangi dağda kurt öldü de kendisini anne saymaya başladılar? Bugün Sevgili Patriğimiz Sayın Mesrop Mutafyan'ın bizlere emaneti olan Sayın Diramayr'a yaptıkları kabalığı gizlemek için, beni karalamanın daya­nılmaz hafifliği içindeler. Ucuz iftiralarla gerçekleri saklayabileceklerini zannedenlerden, Kutsal Patriklik Maka­mı­mız'a ve onun saygınlığına ne yarar gelebilir? Yazık, çok yazık...

Cemaatimizin değerli evlatları, sevgili kardeşlerim,

Bugün Patrikhanemiz'de kaos vardır. Davulu boynunda taşıyanın elinde tokmak olmadığını herkes bilmektedir. Muhalefet kisvesi altında gizli emellerine ulaşabilmek için yandaş gazetelerinde ve sosyal ağlarda daha dün in­sa­f­sızca karalama kampanyaları körükleyenler, bugün re­za­letlerini ortaya çıkaran basına gazetecilik öğretmeye ve ah­lak dersi vermeye kalkışmaktadır. Daha dün benden e­sirgenen o ahlaklı duruşa bugün, hem de haksızlıklarıyla g­afil avlandıkları bir ortamda muhtaç kalmaları Yüce Allah'ın takdiridir.

Bugün artık gerçek tartışmasız olarak karşımızdadır. Cemaatimizin yeni bir patriğe kavuşma beklenti ve özlemi suis­timal edilmiştir. Seçime odaklanmak yerine, denge­le­rini kendi kontrol edebilecekleri yeni bir ara dönem baş­latmışlardır.  Kulis oyunları, kapalı kapılar arkasındaki ent­rikalar, keyfiyet ve çıkar hesapları. Yeni ara dönemin özellikleri işte bunlardır.

Tüm bunları gerçekleri sizlerden saklamamak adına paylaşıyorum.

Dua ve takdislerimle hepinize sevgilerimi iletiyorum.

BAŞEPİSKOPOS ARAM ATEŞYAN

(İstanbul, 14 AĞUSTOS 2017)

Երեքշաբթի, Օգոստոս 15, 2017